
Yazar: JK.Rowling
Çevirmen: Sevin Okyay - Kutlukhan Kutlu
Orijinal İsim: Harry Potter and Half-Blood Prince
Serinin altıncı kitabı olan Melez Prens birçok cevapla birlikte, arkasından soruları da getiren önemli bir kitap. Diğer kitaplara oranla heyecan dozunun daha az tutulduğu ancak, merak edilen birçok konunun da sonunda aydınlığa kavuştuğu bir bilgi hazinesi aslında.
“Voldemort neden Avada Kedavra laneti geri teptiğinde ölmedi, Voldemort’un annesinin soyu ne şekilde Slytherin’e dayanıyor, kitaba adını veren Melez Prens kimdir?” gibi daha birçok sorunun cevabına rastlamak mümkün oluyor. Kitap başlarda biraz durağan gibi gelse de -Ateş Kadehi ve Zümrüdü Anka Yoldaşlığı’ndaki koşuşturmacılı olaylarından sonra- okuyanı zamanla içine çekmeyi ve bırakmamayı başarıyor.
Harry’nin 16 yaşına girdiği ve artık genç bir büyücüden beklenen olgunlukta davranışlarla karşımıza çıktığı bu kitap, yeni bir Sihir Bakanı, yeni bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma Öğretmeni, yeni bir İksir Öğretmeni ve hatta Harry için yepyeni bir aşkı barındırıyor. Ron ve Hermione de Harry’nin en iyi arkadaşları olarak hikayeye her zaman dahil oluyorken, Harry’nin lider ruhu, diğer kitaplara oranla Melez Prens’te çok daha fazla boy gösteriyor.
Yüzyılın en karanlık büyücüsü Lord Voldemort’un bugünkü yüzünü göremesek de, Harry ve Dumbledore’la birlikte onun geçmişine giderek pek çok değerli bilgi ediniyoruz. Hatta Voldemort ve Dumbledore’un karşılıklı konuşmasına şahit oluyor ve o satırları heyecanla okuyoruz. “Voldemort geçmişte nasıldı, davranışları ne boyuttaydı, gerçekten başından beri mi kötüydü yoksa sonradan başka şeylerin de etkisiyle mi bu hale geldi?” gibi beynimizi kurcalayan birçok sorunun cevabını alabiliyor ve bir derece rahatlıyoruz.
Kitabın finalindeyse umulmadık bir ölümle karşılaşıyoruz. Harry için de, bizler için de önemli olan bu karakterin sürpriz ölümünün, sürpriz biri tarafından gerçekleştirilmesi tam bazı cevaplar bulmuşken, başka soruların kafamıza girmesine neden oluyor. Harry kendi dünyasında biraz daha yalnızlaşıyor; hayatının belki de son ve en önemli macerasına yanında sadece Ron ve Hermione ile çıkmak zorunda kalıyor.
Yedinci kitapla son bulacak olan Harry Potter serisinin, sondan bir önceki kitabı olan Melez Prens, birçok çözümü ve bazı düğümleri bir araya getirmeyi başaran; mutlulukla hüznü, varla yoku, olurla olmazı iç içe sokabilen okunması keyifli olan ve bir o kadar da hayranlık uyandırıcı olan bir eser. Özellikle üzücü ve sürpriz sayılabilecek finaliyle Rowling’e bir yandan takdir, bir yandan da sitem ettirecek bu kitabın sayfalarını karıştırırken, bütün Harry Potter kitaplarında bulmayı başardığınız sihirli gücün, sizi içine çekip bırakmamasına karşı koyamayacaksınız.
Arka Kapak Tanıtımı
Büyücüler dünyasında devam eden karmaşa artık Muggle’ların dünyasını da etkilemeye başlamıştır. Harry Potter, Hogwarts’daki altıncı yılını Feci Yorucu Büyücülük Sınavlarına hazırlanarak geçireceğini düşünmektedir. Artık Quidditch takımının da kaptanıdır. Ancak Diagon Yolu’ndaki okul alışverişi sırasında Draco Malfoy’un bir işler çevirdiğini fark eder.
Lord Voldemort’un geçmişiyle ilgili pek çok bilinmeyen ortaya çıkarken bir yandan da Malfoy’un neyin peşinde olduğunu öğrenmeye çalışan Harry’yi yine zor günler beklemektedir.
________________________________________
Kitap Hataları
• Harry Potter ve Felsefe Taşı’nda ortak salonun yuvarlak biçimde olduğu söylenmişti. Öyleyse nasıl Ron ve Lavender ortak salonun gözle görülşür bir köşesinde duruyorlardı?
• Kitap kapak resminde Dumbledore’un sağ eli normal görünmektedir, oysa kitabın 51. sayfasında sağ kolu ve eli kararmış ve pörsümüş olarak tasvir edilmişti.
• Kitabın Amerikan versiyonunda Harry ve Dumbledore Slughorn’un evine girdiklerinde duvarda koyu kırmızı kan lekelerinin olduğunu gözlemliyorlar. Sonra sorulduğunda Slughorn “Duvalar mı? Ejdarha kanı, bu kalan son şişemdi ve fiyatları da bu aralar epey bi pahalı diyor.” Fakat Zümrüdüanka Yoldaşlığı kitabında, 20. bölümde, Hagrid sonunda geri döndüğünde yüzündeki yaralara ejdarha kanı sürüp rahatlıyor.” Eti aldı ve yüzünü sol yarısına yapıştırdı. Memnunuiyetle inlerken yeşilimsi kan çalı sakalına doğru akıyordu.
• Kitabın Amerikan versiyonunda Slughorn : “ Ufacık bir şise Felix Felicis bile 12 saat boyunca şans getimeye yeter , gün doğumundan batımına dek her girişiminizde başarılı olursunuz” diyor ama sonra sayfa 476’da Harry “Tamamına ihtiyacım olacağını sanmıyorum, 24 saat sürmez” diyor.
• Kitapta Harry Quidditch antremanına seçmeler yaparken birinci sınıflar ellerinde eski süpürgelerle yer almakta, fakat ilk kitapta birinci sınıf öğrencilerinin süpürge sahibi olmalarının yasak olduğu ve binlarının Quidditch takımlarında yer alamayacakları yazılı.
• Sırlar Odası’nda Draco’yu Şanlı El’e bakarken görüyoruz, fakat onu aldığına ve okula götürdüğüne dair neb u kitapta ne de sonraki kitaplarda hiç bir ibare yok. Fakat yedinci bölümde Ron çok bariz birşeymiş gibi “Belki de Şanlı El’ini kırmıştır, Malfoy’un sahip olduğu şu kurumuş eli hatırlıyor musun?” diye soruyor. Halbuki üçlünün o eli Malfoy’un aldığına dair hiçbir bilgileri yoktu.